Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, geçen kasım ayında ihracatın, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 46 artarak 187 milyon dolarlık rekora ulaştığını söyledi. Kocasert, birliklerinin kurulduğu 1993 yılı sonunda Denizli’de yılda 170 milyon dolar ihracat yapılırken artık bir ayda bundan daha fazlasının olduğunu ifade etti.

Kocasert, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte DENİB konferans salonunda kasım ayı ihracat rakamlarını değerlendirdi. Denizli’nin sergilediği ihracat performansının oldukça sevindirici olduğunu dile getiren Kocasert, “Denizli, ihracat artışı performansında en başarılı iller arasında yer alıyor. Türkiye’nin en fazla ihracat yapan 10 ili arasında, yüzde 31 arttırarak Kocaeli birlikte en yüksek artış oranını yakalayan ikinci şehir oldu. Denizli merkezli firmaların, TİM verilerine göre kasım ayı ihracatı yüzde 31 artış ile 268 milyon dolara ulaştı. DENİB tarafından kayda alınan ihracata bakacak olursak, kasım ayında yüzde 46 artış ile 187 milyon dolara yükseldiğini görüyoruz. Bu rakam, birlik tarihimizde aylık ihracatta bir rekor.” dedi. Türkiye’nin 2012 yılı ihracatının 150 milyar doları aşacağını vurgulayan Kocasert, “Kasım ayı ihracatındaki toparlanmanın önemli bir nedeni, Avrupa’da yaşanmakta olan kısmi toparlanma süreci. AB’ye yapılan ihracatımız, kasım ayında yüzde 17 artış yakaladı. Doğrusunu söylemek gerekirse Avrupa pazarından önümüzdeki sene için ümitliyiz.” diye konuştu.

Geçen ay uluslararası kredi değerlendirme kuruluşlarından Fitch’in Türkiye’nin kredi notunu arttırdığını belirten Kocasert, “18 yıl aradan sonra Türkiye’nin yatırım yapılabilir bir ülke olarak notunun artmış olması, şüphesiz sevindirici bir gelişme. Kredi notu artışı, ülke ekonomisine duyulan güvenin ve ileriye dönük beklentilerin olumlu olduğunun bir göstergesi. Türkiye, uzun süre sıfırcı hocaların baskısı altında kaldı. Yaşamış olduğu ekonomik gelişmeler, karnelerine yansıtılamadı. Belki de özellikle, bilinçli şekilde yansıtılmadı. Avrupa Birliği ülkelerinin birçoğunda kamu borç oranı yüzde 100’ün üzerinde, Türkiye’de bu oran yüzde 40. Dünyanın Çin de dahil küçülüp daraldığı zamanda bizim büyümeyi sürdürmemiz, not artışını kaçınılmaz hale getirdi. Diğer taraftan not artışının ihracat açısından kurlar anlamında bir potansiyel riskini beraberinde getirdiğinin altını çizmek gerekiyor. İhracatçılar olarak yoğun sıcak para girişiyle birlikte TL’nin aşırı değerlenmesinden açıkçası endişe ediyoruz. Bu konuda gerek Merkez Bankası gerekse hükümetimizin gerekli politikaları üretmesi, ihracatımızdaki artışın süreklilik kazanması için çok çok önemli. Kur konusunda Merkez Bankası’nın yerinde müdahalelerinin devam etmesini temenni ediyoruz.” şeklinde konuştu.