Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, Denizli’de ocak ayında kayda alınan ihracatın yüzde 41 oranında artarak 167,5 milyon dolara ulaştığını söyledi.

DENİB Başkanı Süleyman Kocasert, ihracatçı iller arasında Denizli’nin Gaziantep’in ardından ihracatını en fazla artıran ikinci il olduğunu ifade etti. Kocasert, “Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Ocak ayında Türkiye’nin tekstil ve konfeksiyon ihracatında yaklaşık yüzde 15 oranında bir artış gerçekleşti. Bu sektör olarak ülkemizin, genel performansının üstüne çıkılmış olduğunun bir göstergesi. Denizli’nin tekstil ve konfeksiyon ihracatında ülkemizin toplam tekstil ve konfeksiyon ihracatından daha yüksek oranda bir artış olduğunu görebiliyoruz. Esasen Ocak ayında bir çok Denizlili firmanın katıldığı Heimtextil Fuarı'nda, 2013 yılına ilişkin olumlu sinyalleri zaten almıştık. Görünen o ki yılın geri kalan kısmında, Denizli’nin ana sektöründe sevindirici tablolarla karşılaşmaya devam edeceğiz.” dedi.

Kocasert, 2013 yılı için küresel gelişmeleri de değerlendirerek, “Çok güçlü olmasa da öncü veriler bize, dünya ekonomisinin, 2012 yılından daha iyi bir yıl geçireceğini söylüyor. Euro bölgesi ve Japonya’daki durgunluk yavaş yavaş aşılıyor. ABD ve Çin’de büyüme beklentileri yukarı yönlü revize ediliyor. Bu olumlu yorumlara rağmen Dünya Bankası ve IMF’in bazı soru işaretlerinin altını çizdiğini ve küresel büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiklerini hatırlatmakta fayda var.” diye konuştu.

IMF, dünya ticaretinde yüzde 5 büyüme beklerken, Dünya Bankası’nın yüzde 6 büyüme öngördüğünü vurgulayan Kocasert, “Her ne kadar dış ticaret bakımından umut veren bir tablo olsa da 2008’den bu yana yorulan ülke ekonomileri, pastadan büyük payı alarak toparlanma süreçlerini hızlandırma ve sağlamlaştırma niyetindeler. Bu noktada ‘rekabetçi kur politikaları’ ya da güncel ifade ile ‘kur savaşları’ öne çıkıyor. Gelişmiş ve sanayisi kuvvetli ülkeler bile bu hususta çok hassaslar. Nitekim ocak ayı içerisinde Euro Bölgesi’nin Maliye Bakanları Kurulu başkanı, Euro’nun dolar karşısında çok değerlenmesine dikkatleri çekmiş ve bunun ekonomilerini olumsuz etkileyeceğinin altını çizmişti. Gerçekten de ne Almanya gibi bir sanayi ülkesi ne de Güney Kore gibi elektronik ve otomotiv imalat sektöründe söz sahibi olan bir ülke, ürettikleri malı dünya pazarlarına satmakta dezavantaj oluşturacak kur seviyelerini istemiyor.” şeklinde konuştu.

Kur konusunda Türkiye’nin proaktif olmak zorunda olduğunu öne süren Kocasert, “Zira ihracat, ülke ekonomimizin sağlıklı bir istikamette ilerlemesi için en önemli etkenlerden biri. Biz ihracatçılar, bu konuyu sürekli gündemde tutmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.