9 Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Mazhar İzmiroğlu, Türkiye’de aile şirketlerinin ömrünün ortalama 25 yıl olduğunu söyledi. Çeşitli ülkelerde başarılı, yüzyıllardır işleyişini sürdüren aile şirketleri bulunduğunu hatırlatan İzmiroğlu, “Aile içindeki anlaşmazlıkların şirkete yansıması yaşam süresini kısaltan en önemli faktördür. Aile önceliklerinin iş önceliklerinin öncesine geçmesi ve işletmede aile üyeleri için ayrımcılık yapılması da şirketlerin sonunu hazırlıyor. Şirketi kurup büyültüp bu günlere getirenlerin vefatıyla sorunlarda başlamış oluyor” dedi. Denizli Ticaret Odası (DTO), Denizli Sanayi Odası (DSO) ve Denizli Ticaret Borsası (DTB) işbirliğiyle “Aile Şirketlerinde Profesyonellerle Yönetim” konu bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. DTO Salonunda yapılan toplantıya konuşmacı olarak 9 Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi ve Slovenya İzmir Fahri Konsolosu Mazhar İzmiroğlu katıldı.

Profesyoneller olmalı

İzmiroğlu, günümüzün işletmecilik anlayışının, küreselleşmenin etkisiyle yakın geçmişe kıyasla oldukça değiştiğini belirtti. Aile şirketlerinin ekonominin bel kemiğini oluşturduğunu, dünya genelindeki işletmelerin yüzde 80’nin aile şirketi olduğunu anlatan İzmiroğlu, araştırmaların, aile şirketlerinin ortalama yaşam süresinin 25 yıl olduğunu ortaya koyduğunu ve bu şirketlerin yüzde 70’inin 20-25 yıl içinde piyasadan silindiğini söyledi. Aile şirketlerinin profesyonellerle çalışmasının daha isabetli olacağını dile getiren İzmiroğlu, “Aile şirketlerinde en büyük sorun kurumsallaşamamaktır. Bu sorunu bir profesyonelle aşmak isteyen şirketler, şirketin üst düzeyinde bu tür bir yetişmiş elamanı istihdam etmek istiyor. İl dışında bulunan aile şirketleri ise yetişmiş profesyonel insan bulmakta bile zorlanabiliyor. Bu tür profesyonellerle çalışma isteyen şirketler onlardan faydalanmak için bazı imkanları sunması gerekir. Onların fikirlerini dinlemesi, iyi maaş vermesi, iş ortamında daha disiplinli çalışılması gerekir. Aile şirketlerinin üst düzey yöneticilerinde veya kurucularında ise profesyonellerle çok konuşulup işin sırrı anlatılırsa, yarın kendilerine rakip olabileceği korkusu yaşanmaktadır” diye konuştu.

Farklı bakış açıları getirir

Profesyonellerin firmalara farklı bakış açıları getirebileceklerini, bu insanların şirketin değişiminde ve kendini yenilemesinde büyük görevler alabileceğini dile getiren İzmiroğlu, “Aile şirketlerinin en büyük hatası üst düzey yönetici kadrosunda soy isim benzerliği veya akraba ilişkilerinden ötürü bilgisiz insanların karar verir konumda olmasına zemin hazırlamaktır. Bunun yerine firmada çalışan profesyonelle ikinci üçüncü kuşak bir arada çalıştırılarak, onlarında tecrübe kazanmaları sağlanmalı. Bu tür ortak çalışmalar ileride işin başına geçecek insanların profesyonelle yaşayabilecekleri uyum sorunun da ortadan kaldırır. Herkesin görev ve sorumluluğunu bildiği şirketlerin ömrü aile şirketi bile olsa uzar. Zaten büyümek isteyen kendini geliştirmek isteyen işyeri sahipleri de herkesin görev dağılımı yaptıktan sonra işi kontrol eden pozisyonda bulunurlar. Her şeyle kendileri ilgilenmezler” dedi.