Denizli’nin Acıpayam ilçesine bağlı Yeşilyuva beldesinde üretilen ayakkabılar, 42 ülkeye ihraç ediliyor. 5 bin nüfuslu beldede birçok kişinin geçimi, evlerin alt katlarında kurulan imalathaneler ve dükkânlarda dikilen ayakkabılardan sağlanıyor. Dededen toruna yaklaşık 300 yıldır bu işle uğraşılan beldede, ayakkabıdan anlamayan neredeyse yok. Kadınlar, örgü örme yerine ayakkabı dikerek aile bütçesine katkı sağlıyor. Ayakkabı dikimi o kadar yaygın ki komşu iki ailenin kadınları, kapı önünde oturup sohbet ederken bile basit aletlerle hemen birkaç ayakkabı ve saya dikebiliyor. Yeşilyuva’nın ayakkabıcılıkta uzman olduğunu bilen dünyanın dört bir tarafındaki meşhur markalar da fason ürettirip kendi ismiyle pazara sürüyor. Piyasada çok pahalıya satılan ayakkabılar, beldede yarı fiyatına alınabiliyor.

Altı yıldır fason saya diktiklerini belirten Alim Semercioğlu, yaptıkları ayakkabıların 42 ülkeye ihraç edildiğini, bunların 16’sının Avrupa ülkesi olduğunu söyledi. Semercioğlu, “Bizim yaptığımız ayakkabı sayası, en az iki sene garantilidir. Su almaz, yanmaz, giyenler devamlı memnundur. İşlerimiz çok yoğun, siparişleri yetiştiremiyoruz. Onun için gece gündüz çalışmak zorundayız. 75 elemanımız var; yazın daha fazla oluyor.” dedi. 20 yıldır ayakkabıcılıkla uğraştığını dile getiren Ahmet Şarabacı da çıraklıktan ustalığa, ustalıktan patronluğa kadar yükseldiğini belirtti: “Gündemi, fuarları, yeni modelleri takip ediyoruz. Modelleri çizdirip üretime geçiyoruz. Ayakkabılar kaliteli ve fiyatı ekonomik olduğu zaman işe yetişemiyorsun. Pazarlama problemi olmuyor. El yapımı olduğu için kaliteli. Ayakkabıda lüks firmaların vermediği garantiyi veriyoruz. Bir arıza olduğunda yenisini veriyoruz. Biz bir çift ayakkabıyı 35 liraya satıyoruz, mağazada 60-70 liraya satılıyor.”

Yeşilyuva Belediye Başkanı Ahmet Bakırtaş ise, “Burada ayakkabıcılık, en az 300 yıldır devam ediyor. Bizde hangi mesleği yaparsan yap, ister doktor ister başka şey ol, mutlaka ayakkabıcılığı bilirsin. Vatandaşların neredeyse tamamının geçimi ayakkabıcılıktandır. Tek eksiğimiz markalaşamamak. En gelişmiş ülkelerin ayakkabı markalarının fasonlarını yapıyoruz. Çin mallarıyla bir dönem zorlandık ancak kalitemizle tekrar öne geçtik.” şeklinde konuştu. Yeşilyuva’da ayakkabıların tamamen deriden ve el işçiliğiyle yapıldığını vurgulayan Başkan Bakırtaş, “Herkes Yeşilyuva'ya geldiğinde, el işçiliği olan bir ayakkabı alsın. Fiyatlarımız, mağazaların yüzde 50 altındadır. Tezgâhlar ev altlarında olduğu için markalaşma olamıyor. Birleşip fabrikasyona gidemedik ancak bir talep olduğunda 10-20 bin çift ayakkabı yapmak bizde zor değil. Zaten yurtdışı siparişlerin de sadece amblemi geliyor, gerisinin hepsi bizde mevcut.” ifadelerini kullandı.