Aslında eğitimle yakından uzaktan ilgisi olan herkesin vereceği cevaplar bellidir. Şehrin merkezinde olmalı veya en azından tek toplu taşıma aracı ile ulaşılabilir olmalı. Güzel bir binaya sahip olmalı. Müştemilatı, laboratuvarları, spor salonu, kütüphanesi ve hatta konferans salonu olan bir bina olmalı. Mesela bahçesi olmalı kendine ait. Bunları sağlar ve ücreti de makul tutarsanız okulunuz “piyasada” tutunur, hatta okulu iyi idare ederseniz başarınız yükselir ve gözde bir okul olursunuz.Denizli İmam Hatip Ortaokulu-1

İyi haber: Ortaokullarımız açılıyor


Başbakanın imam hatip lise ve ortaokullarına yönelik sözlerini, 4+4+4 eğitim sisteminin getirilerini, alınan kararları duyunca, “evet, işte imam hatipler gözde okullar olacak” demiştik. Çoğu mahfilde 4+4+4 eğitim sisteminin imam hatip ortaokulları için alındığı bile konuşulmakta idi. Hükümet (veya Başbakan) risk almış ve elini taşın altına koymuştu.

Yıllardır, hatta belki de kurulduğu günden bugüne imam hatip okullarının bir kenara atılmışlığı, yadsınılmışlığı giderilecekti. O kadar zorlukta ne başarılar elde edilmişken şimdi gözde okullar olmanın avantajı ile başarıdan başarıya koşulacaktı. Bütün bunlar, imam hatip liselerinde görev yapan kadroların, çocuklarını imam hatip ortaokullarına göndermek için bekleyen velilerin umutlu bekleyişi idi. Sadece bir adım kalmıştı. Tüm okullar ile birlikte imam hatip ortaokullarının da isimleri belirlenecek ve kayıtlar yapılacaktı.

Böyle bir okula gelir misin?

Denizli İmam Hatip Ortaokulu-2Ve her şey buraya kadar. En azından Denizli için. Diğer şehirlerde durum nedir bilemeyiz ama Denizli’de durum özet olarak şu: Denizli’de 4 okul imam hatip ortaokulu olarak belirlendi. Bunlardan birisi Denizli İmam Hatip Ortaokulu. Denizli İmam Hatip Lisesi’nin, depreme dayanıksız oluşu yüzünden boşaltılmış virane binalarının bahçesindeki barakalarda Denizli İmam Hatip Ortaokulu açıldı.

Bırakın 5. sınıf öğrencisini sevine sevine bu okula getirmeyi, kıt imkanlara alışık köy okulları öğrencilerinin dahi eğitim görebileceği asgari imkânlardan çok uzakta bir bina burası. Birkaç aylığına inşa edilmiş, Denizli İmam Hatip Lisesi yeni binasını inşa edince boşalacak olan bir bina… Hatta binalar silsilesi. Sınıflar yetersiz kaldıkça yanyana odalar inşa edilmiş bir tasarım harikası… Sacdan yapılmış yemekhaneyi, yemekhanenin bir bölümünün perde ile ayrılması ile oluşturulmuş mescidi saymaya gerek yok bile… İşte yeni gözde Denizli İmam Hatip Ortaokulumuz.

Diğerlerini böyle detaylı anlatmayayım ama bir diğeri yeni binasına kavuşmuş bir ilköğretimin eski binası… Üçüncüsünün bahçesi yok. Daha doğrusu bir ortaokulun yanında ek bina. Bir ortaokul ile aynı bahçeye çıkan ortaokul talebesine imam hatiplilik bilincini nasıl vereceksiniz? Ve hepsinin ortak özelliği kenar mahallelerde olmaları… Hatta inanılması güç ama sonuncusu merkez köy diyebileceğimiz bir yerleşim yerinde. Allah’tan bu okulun binası yeni ama merkezdeki bir öğrencinin bir köye ortaokul okumaya gitmesi nasıl beklenir?Denizli İmam Hatip Ortaokulu-3

Kenar mahalleleri küçümsemek değil niyetimiz ama bu okullara kim gidecek? SBS sınav mantığıyla 500 puan alması gereken çocukları bu okullara beklemiyor muyuz? O çocuklar merkezdeki mis gibi ortaokulları bırakıp bu kenar köşe mahallelere nasıl ve neden gelecekler? 5. sınıf öğrencisi iki toplu taşıma değiştirip bu viraneliklere gelir mi?

Kim bunun sorumlusu?

Evet, bu soru enteresan. Diğer birkaç şehirde daha aynı sıkıntıların olduğunu duymuştuk. Örneğin İstanbul'da da kimi ilçe Milli Eğitim Müdürleri, imam hatip ortaokulunu açmayacaklarını söylüyorlarmış alttan alta.

Evet, kim bunun sorumlusu? Nasıl bir yönetici ki, bir tane bile merkezden bir okulu teklif etmeyecek kadar imam hatiplere yandan bakıyor? Yok, hemen kızmayınız. Onlar da imam hatip lisesi mezunudur belki de, veya imam hatip şuuruna sahip büyük(!)lerimiz. Peki, bu ne o zaman? Nasıl bir başlangıç? İmam Denizli İmam Hatip Ortaokuluhatiplerin önümüzdeki on yıllarını etkileyecek böyle bir olaya kendi insanımız nasıl sebebiyet verir? Okullar açılmadan birkaç gün öncesine kadar Milli Eğitime konu için giden sivil toplum temsilcilerine merkezden okulların isimleri söylenerek nasıl son dakika golü atıldı? Aldatmak için mi yapıldı bu yoksa tanımadığımız bir Çapanoğlu mu girdi devreye??

Bir canlı “Keşke Olmasaydı” belgeseli

Hadi somutlaştırarak bir tahmin yürüteyim. İmam hatip karşıtlığı ile bilinen Eğitim-İş sendikasından bir idareci olsaydı yine bu okullardan çok farklı bir okul seçmezdi. Şimdi deniyor ki, “Biz 97’den beri dağ taş dolaşıp bu okulları doldurduk, şimdi sıra sizde.” Evet, yine dağ taş dolaşalım ve 97’den beri yerlerde sürünen öğrenci kalitesi ile imam hatip liselerinde bir iki öğrenci yetiştireceğiz diye kahır çekelim.

Hülasa, Denizli’de ve bu kafayla okullar tespit edilen şehirlerde imam hatip ortaokulları ölü doğmuştur. Keşke bu okullar hiç açılmasaydı da ortaokuldan mezun olmuş öğrenciyi imam hatip lisesine alsaydık. Bu okullara gel/e/meyen öğrencinin vebali büyüktür, umarım herkes bunu düşünerek kararlar almıştır. İşin bir başka acı tarafı ise sivil toplum kuruluşlarının, Denizli’nin üç ayrı milletvekiline ulaşmalarına rağmen yine de bir netice alamamalarıdır. Olayların seyrini görünce, imam hatip ortaokullarının, sayın Başbakanın bir hayali olduğu ve o müdahale etmeden bu tarz “aksaklıkların” giderilemeyeceği açıkça ortaya çıkıyor. Heyhat ki Başbakana nasıl ulaşılır, gariban imam hatipli bunun da yolunu bilmiyor.