Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, AK Parti Milletvekili Bilal Uçar, Eğitim-Bir-Sen Genel Yardımcısı Şükrü Kolukısa, Genç Memur-Sen Genel Başkanı Eyüp Beyhan, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Oğuz, Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin ile 8 bine yakın davetli ve üye katıldı.

Piknik şöleninde konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, Denizli’de 4 bin 500 sayısına parmak hesabı yapan ve 4 bin 500 sayısını kendisine hedef olarak görmeyen, en yakın sendika ile arasındaki farkı 613’e çıkaran Şube Başkanı ve yönetimine, ilçe teşkilatlarına, işyeri temsilcilerine ve emek harcayan bütün üyelere teşekkür ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Denizli’de Eğitim-Bir-Sen’in yola çıkışında ve büyümesinde emek veren Halit Ortaköy, Mehmet Baysal, Ahmet Sert, Şükrü Kolukısa ve o dönemde görev yapan ilçe temsilcileriyle yönetimlerine, işyeri temsilcilerine teşekkür ediyorum. Çünkü hiçbir hareket, adanmışlık ruhu olmadan yapılmaz. 1’lerle başlayan bir dönemden bugün 7 bin, 8 bin kişiyle piknik şöleni yapıyor.
Türkiye’de sendikacılık için bu sizin işiniz değil dediler. Çünkü Türkiye’de sendikacılık ya komünistsin ya faşist, ya oradansın ya da buradan şeklindeydi. Sendikacılığı bu dar alandan çıkarmak gerekiyordu. Kurucu Genel Başkanımız merhum Mehmet Akif İnan, kavga zemininde rekabeti değil, rekabet zemininde hizmet sendikacılığını benimsemiştir.”
Akif İnan’ın sendikacılıkta üç boyutlu direnişi savunduğunu ifade eden Yalçın, “Kötülük gördüğünde elinle düzelt. Elinle düzeltemezsen dilinle müdahale et. Ona da gücün yetmiyorsa kalbinle buğzet ki tarafın belli olsun. Bu üç boyutlu direnişi rehber edindik ve sendikacılığı iyilikleri önermenin, kötülükleri önlemenin izdüşümü olarak anlamlandırdık” dedi.

Oyunları Eğitim-Bir-Sen, Memur-Sen bozmuştur

2015’in Memur-Sen için çok önemli bir yıl olduğunu kaydeden Yalçın, “Bu yıl, yeni bir toplu sözleşme masasına oturacağımız, 7 Haziran seçimlerinden sonra Kamu işveren Heyeti’yle masaya oturacağımız bir yıldır. 10-12 yıllık süreci ve tek partiyle yönetilen, halka yaslanmış süreçleri saymazsak, bu ülkede istikrarsızlığın temel nedeni vesayetin kurumsallaşmasıdır. Şimdiye kadar bu ülkenin ilerleyememesinin, kendi coğrafyamız üzerinde sorumluluğumuzun yerine getirilememesinin altında ezilmesinin sebebi her 10 yılda bir yapılan darbelerdir. 28 Şubat sürecinde, Taksim Gezi Parkı olaylarında, 17-25 Aralık küresel darbe girişimleri süreçlerinde oynanan oyunları Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen bozmuştur” şeklinde konuştu.
Milli iradenin zapturapt altına alınma garabeti bir daha yaşanmamalıdır
Katsayı adaletsizliğine son verilmesinde, başörtüsü yasağının kaldırılmasında, seçmeli Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler gibi derslerin müfredata girilmesinde, fişlemenin aracı haline getirilen Milli Güvenlik Dersi’nin kaldırılmasında, din eğitiminin önündeki yaş sınırlamasının kaldırılmasında Eğitim-Bir-Sen’in mücadelesinin, çabalarının ve imzasının bulunduğunu belirten Ali Yalçın, şunları söyledi:
“Türkiye, her 10 yılda bir milletin örselendiği darbe dönemlerini, milli iradenin zapturapt altına alınma garabetini bir daha yaşamamalıdır. Türkiye vesayet ikliminden uzaklaşmalı ve demokrasi korku tünelinden çıkarılmalıdır. Eski Türkiye’yi çağrıştıracak, onu andıracak söylemlerden uzak durulmalı, Türkiye 7 Haziran seçimlerinden güçlü bir şekilde çıkmalıdır. Seçimden sonra kurulacak hükümetin önemli sınavlarından biri toplu sözleşme olacaktır. Yeni kurulacak hükümetten, toplu sözleşme masasını bütçe disiplinin esareti altına almadan, bütçenin imkânsızlıklarından bahsetmeden, taleplerimizin maliyetinden ziyade mahiyetine önem vererek masaya gelmesini, çalışanların çözüm bekleyen sorunlarına olumlu yaklaşmasını ve çözümlerle güçlendirmesini bekliyoruz.”



Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, verdikleri mücadelenin yetkiyle taçlanmasını görmenin mutluluğunu yaşadığını belirterek, “Emaneti devrettiğim Kazım Tefçi ve yönetimi başta olmak üzere, sendikamızın Denizli’de zirveye çıkarılmasında çaba harcayan, emek veren ilçe temsilcilerimize ve yönetimlerine, işyeri temsilcilerimize ve bütün üyelerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Eğitim-Bir-Sen Denizli 1 No’lu Şube Başkanı Kazım Tefçi ise, gidilmedik okul, görüşülmedik eğitim çalışanı bırakmamak için, Acıpayam’ın Gölcük’ünden Çivril’in Işıklı’sına; Çameli’nin Kalınkoz’undan Baklan’ın Dağal’ına kadar bütün eğitim çalışanlarına ulaştıklarını dile getirerek, “Üye sayımızı 3 bin 256’dan 4 bin 149’a çıkardık. Arkadaşlarımızla daha büyük başarılara hep birlikte imza atacağız” ifadelerini kullandı.