Denizli Ticaret Odası Meclis Başkanı Habib Yıldız’ın yönettiği Meclis Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Başkan Necdet Özer, 1 Kasım 2015 tarihinde Milletvekili Genel Seçimleri’nin yapıldığını hatırlatarak, “Tüm ülkede sükunet içinde geçen seçimde halkımız terk başına iktidar şeklinde kararını verdi. Seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Başbakanımız Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Başkanlığında 64.Cumhuriyet Hükümetimiz kuruldu.” dedi. 
Denizli’nin 64.hükümette yine bir bakanlıkla temsil edilmesinden mutlu olduklarını, ancak Ekonomi Bakanlığı’nda temsiliyeti kaybettikleri için üzgün olduklarını aktaran Özer, “Öncelikle yeni kabine ülkemize hayırlı olsun. Ülkenin istikrarlı bir şekilde yoluna devanı etmesi en büyük temennimiz. Fakat, ekonomisiyle sanayi ve ihracatı ile her zaman ön planda olan ilimizde, ekonomi alanında bir bakanlık çıkması devamı anlamında en büyük arzumuzdu. Dolayısıyla Sayın Nihat Zeybekci ekonomik anlamda oldukça başarılı hizmetlere imza atmıştı. Yapmış olduğu hizmetler dolayısıyla kendisine teşekkür ediyoruz. Yeni kabinede böyle bir değerin göz ardı edilmesi bizleri üzdü. Diğer yandan Denizli'ye Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verildiği için müteşekkiriz. Dr. Sema Ramazanoğlu'na da başarılar diliyoruz. Biz Nihat Zeybekci'nin yine en iyi yerlerde değerlendirilmesini arzu ediyoruz. Yeni kabinenin hayırlı olmasını ve ülkemiz adına güzel çalışmalar yapılmasını temenni ediyoruz.” diye konuştu.

Yeni Anayasa Hazırlanmalı
Başta ekonomi olmak üzere işlerin devamı noktasında gerekli adımların atılmasının önemli olduğunu vurgulayan Özer, “Hem iktidar hem de muhalefet partilerini temsilen seçilen milletvekillerimizin; il genelinde yerel, ülke genelinde ise ulusal menfaatlerimiz doğrultusunda çalışacaklarına inancımız tamdır. Bu bağlamda sadece siyaseten değil, ekonomik ve toplumsal olarak yeni ve sivil bir anayasaya ihtiyacımız olduğu muhakkaktır. Anayasanın yenilenme süreci en az içeriği kadar önemlidir. Yeni anayasa, katılımcı bir yaklaşımla hazırlamalıdır. Türkiye, kendisini oluşturan tüm unsurları ile kaynaşmalı, farklılıklar içinde bütünleşmeli ve yeni anayasa konuşarak, tartışarak ve uzlaşarak yapmalıdır. Dolayısıyla tüm partilerimizin uzlaşmaya açık olması, sivil toplumla birlikte genel kabul gören bir anayasanın hazırlaması çok önemlidir. Yeni anayasa; insan odaklı, hak ve özgürlükleri teminat altına alan daha kaliteli bir demokrasiye uygun olmalıdır. Toplumumuzun ve yeni meclisimizin bu kenetlenmeyi sağlaması durumunda Türkiye büyüyecek ve daha da gelişecektir.” ifadelerini kullandı.

Asgari Ücretteki Yük Paylaşılmalı
2016 yılında asgari ücretin net 1300 TL olacağını fakat bundaki yükün işverenden azaltılması gerektiğine işaret eden Özer, “İşçilerin eline geçen gelirin artması diğer ücretleri de artırma yönünde tetikleyecektir. Bu durumun piyasaları canlandıracağı; esnaf ve üreticiye olumlu etkisi olacağı kesindir. Fakat diğer taraftan esnaf ve küçük işletmelerin işçilik maliyetlerini artacaktır. Bu artış maliyet enflasyonunu tetikleyecek ve işçi çıkarmalarına neden olabilecektir. Yani bu durum iki tarafı keskin bir kılıçtır. Önerimiz asgari ücretin net 1300 TL olması çalışanlar için olumlu bir gelişmedir fakat işverene olan maliyetinin bir kısmı devlet tarafından paylaşmalıdır. Böyle bir durum söz konusu olduğunda, bütün kesimler için yararlı olacaktır.” şeklinde konuştu.
Özer, asgari ücretin yükselmesi sonrasında kıdem tazminatlarında da artış olacağını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bilindiği üzere kıdem tazminatları, son aylık üzerinden hesaplanarak verilmektedir. Asgari ücretin 2016 Ocak ayından itibaren net 1300 TL olması kıdem tazminatlarının yükselmesi ve dolayısıyla da işverene yeni bir yük gelmesi anlamı taşımaktadır. Gerçi Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan 64. Hükümet Programı’nın öncelikleri arasında kıdem tazminatının olduğunu belirtildi. Bizler iş dünyası olarak kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların bir an önce çözülmesini beklemekteyiz.”